20'lik ve '23
Bir seneyi daha geride bırakıyoruz. Verdiklerin için teşekkürler. Bizi güçlendiren bir seneydin 2023.
Selam 20’likler ve 20’lik kalanlar,
Yılın son perşembesinden selamlar ve sevgiler. Nasılsınız? Ben yeni yıl moduna kesinlikle giremedim — şu an girebilmek için noel şarkıları dinliyorum. İçimdeki organizasyon perileri mutluluktan parandeler atıyorlar. Neden? Çünkü 1 Ocak, pazartesiye denk geliyor. Yeni yıl kararlarımı bu sefer gerçekleştirmemem imkansız, çünkü hem yeni bir yıl, hem yeni ay hem de haftanın ilk gününe giriyoruz.
Peki bu sene bırakmak istediklerim neler?
Unutmamak için her şeyin ekran görüntüsünü almak. Aldığımı da unutuyorum çoğu zaman…
Çeşitli yerlere 10-dakika geç kalmak. Yolculuk stresli oluyor, insanları bekletmek kötü bir şey.
Kahve tüketimi — bunu şimdiden söyleyeyim bırakmayacağım ama yazalım n’olacak. Hayal kurmak bedava.
Peki bu sene olmasını istediklerim ne?
Daha çok su, spor, hareket, motivasyon, çalışma ve para.
Sevdiklerimle keyifli zamanlar, güzel yemekler, hoş sohbetler.
20’liği geliştirmeye devam etmek, etkinlikler düzenlemek, temas etmek.
Yeni yıl kararları ile dalga geçtiğim çok oldu — ‘ay aman’ dedim, ‘ne kadar göstermelik şeyler...’ Ama gittiğimiz yolda kendimize hedefler koymak önemli, bunu yeni yeni anlıyorum. Zaten kontrolümüzde olan çok az şey var, bari olanları güzel değerlendirelim. O nedenle gittiğimiz yol değişir, varacağımız nokta zaten belli değil, bunları kabullendim, ama yolda daha kararlı adımlarla, daha bilinçli yürüyeceğim. Yani… umarım.
Bu seneyi kelimelere dökemiyorum ama zor bir seneydi diyerek bırakayım. 2024 için dileklerim, devam edebilme, üretebilme, iyi-insan olma, sevme, sevdirme, değer verme, empati kurabilme motivasyonunu içimizde barındırmamız. Ne olursa olsun, insan olup, ışıldamaya ve ışıldatmaya devam etmemiz.
Saat gece 00:00’ı gösterdiğinde sevdiklerinize uzaktan ya da yakından sarıldığınız, ağzınıza 2024’ün tatlı geçmesi için çikolata attığınız bir yeni yıl diliyorum.
Şans için kırmızı iç çamaşırı giymeyi unutmayın.
Sizinle güzel bir seneye,
Şerefe!
Yasmin
Seneyi kaparken ajandalara, yeni yıl kararlarına ve temsiliyetlere bakıyoruz. O zaman uzatmadan bakalım bu hafta nelerimiz var?
🎄Bensu, yeni yıl kararlarının ruhsal hâlini inceliyor.
🎥 tabukamu, medyada cinsel davranışlar ve haz üzerine yazıyor.
🌟Ece, ajandalarda ocak ayında neler yazdığımızı inceliyor.
İyi okumalar!
Biri yeni yıl kararları mı dedi?: Yeni yıl hedeflerinin ruhsal hali
Her yıl koyduğumuz yeni yıl hedeflerine ruhsal bir açıdan bakmaya ne dersiniz?
Yazı:
Her yıl kendimize büyük bir şevkle hedefler koyuyoruz. Yine bir umut ‘’bu yıl benim senem olacak ve tüm hedeflerime ulaşacağım’’ cümleleri havada uçuşuyor. Kendimize güveniyoruz çünkü yeni başlangıçların heyecanından güç alıyoruz. Ama bu heyecan da her duygu gibi kısa ömürlü oluyor. Çünkü bizi yeni yıl hedeflerimize bağlayan içsel bir motivasyon değil, bu heyecanın tazeliği oluyor. Peki ya heyecanın üzerinden günler geçerse ve yeni yıl artık, bitse de gitsek moduna girerse ne yapacağız?
Son 5 yıldır yazdığım ajandalardaki yeni hedeflerimi inceledim. Geçen yıl hariç bütün hedeflerim fiziksel istekler üzerine kurulmuş. Mutluluk, huzur da istemişim ama sanki bu duygular hep fiziksel bir şeylerin gerçekleşmesinin ardından gelecekmiş gibi bir bakış açısına sahipmişim. Fiziksel hedefleri ruhsal sağlığımdan bir adım önde tutmuşum. Geçen yılla birlikte bu yıl, yeni yıl hedeflerimin başarısızlığını düşünürken, somut olan şeylere çok da önem vermediğimi gördüm. Halbuki fiziksel olan her bir hedef önce manevi olarak da memnun olmaktan geçiyor…
Zihinsel kalıplarımıza bakmadığımızda, içimizdeki dünyada nelerin olup bittiğini bilemiyoruz. Hayatımızın her sene aynı olduğundan şikayet ediyorsak, o zaman bizim kendimizle ilgili değiştirmemiz gereken kalıp düşünceler, davranışlar ve alışkanlıklar olduğu sonucuna varmak yanlış olmaz. Bir hedefi gerçekleştirirken, ‘’yaptım oldu’’ gibi bir düşünce çoğu zaman yararsız çünkü ‘’yaptım’’ kelimesinin altında önce zihinsel ve ruhsal olarak hazırlanmak, kendimize inanmak ve potansiyelimizi keşfetmek var. Potansiyelimizi bilmek için ise bizi baltaladığını düşündüğümüz duygularımıza daha yakından bakmalıyız.
Her yıl yeniden aldığınız yeni yıl kararlarını düşünün. Bu listenin ilk başında kilo vermek, 10 kitap okumak, daha fazla spor yapmak gibi, yeni bir işe girmek gibi bazı belirli hedefler geliyor. Ama bu yıl kendimi ve duygularımı daha iyi anlayacağım, kendimi derinlemesine tanımak istiyorum diye hiç düşündünüz mü?
Ben duygularımı çok gözlemleyerek içime doğru derin bir farkındalık geliştirmeye çalışıyorum. Geçen sene fiziksel hedeflerimle aramdaki uyumsuzluğun kendimi tam olarak anlayamamak olduğunu fark ettim. Duygularımı, potansiyelimi ve korkularımı anlamaya zaman vermeden, sürekli hedefler koyduğumu farkettim. Bu da bir bağlantısızlık oluşturuyordu.
İçsel dünyamızda ne kendimizden emin ve duygusal kontrole sahipsek, hedefe ulaşmamız da o kadar kesin adımlarla olur. Çünkü biliyorum ki maddi dünyadaki tüm olup bitenler; arkadaşlıklarım, maddi manevi başarım ya da aşık olmak isteyip olamamalarım, hep iç dünyamdan geçiyor.
Bilişsel sinir bilimci uzmanlarının araştırmalarına göre bilinçli zihnimizin sadece %5’ini kullanıyoruz. Peki %95’i nerede dersiniz? O da bilinçdışı denilen ve otomatik pilota alınmış davranışlarımızdan geliyor. Çok küçük yaşlarımızdan itibaren öğrenilmiş inançlar ve davranışlardan oluşan bir takım döngüler bilinçdışımıza kayıt oluyor. Eğer gönüllü bir şekilde iç dünyamızı anlamaya ve duygularımızı deşifre etmeye zaman ayırmazsak, bilinçdışındaki farkında olmadığımız tüm bilgiler ve inançlar bizim gerçek benliğimize ve potansiyelimize ulaşmamızı engelliyor.
Webmd’de yayınlanan bir makalede ‘’önce geriye gidin sonra ileriye bakın’’ mesajı ile her yıl aynı hedefleri belirlemenin altındaki psikolojik neden hatırlatılıyor.
“Her ocak ayında kendinizi aynı hedefleri verirken bulursanız biraz geriye gidin ve yolunda gitmeyen şeylere, değişime nerede direndiğinize bakın.”
Değişime direnmek burada kendimizi daha derin olarak incelemek için kilit bir tanım olabilir. Değişimi istiyoruz ama bu değişimi başlatabilmek için gereken içsel kaynaklara nasıl ulaşacağımızı bilmiyoruz. Bu da bizi her yıl yeniden başlayıp aynı yollardan geçerek farklı bir şeyler elde etmek istediğimiz bir döngüye sokuyor.
Peki ben bu yıl yeni yıl hedefi olarak kendime ne belirledim?
Beni daha fazla içime döndürecek, başardıklarımdan çok neden başaramadığımı da anlayabileceğim bazı soyut hedeflerim var bu sene.
Daha fazla gölge çalışması yapmak istiyorum. Güçlü yanlarımın yanında beni rahatsız eden, bilmekten bile rahatsızlık duyduğum güçsüz ve biraz da karanlık taraflarımı kabul etmeye çalışmak.
Duygularımın günlük motivasyonlarım üzerindeki etkisini anlayarak kendimi daha fazla tanımak.
Duygularımla sağlıklı bir iletişimi kurabilmek. Duygularımı bastırmadan gelen her hissi kabul edebilmek bu yılki ruhsal olarak nitelendirdiğim yeni yıl hedeflerim arasında.
Bu yıl herkesi sadece fiziksel bir yenilenmeye değil, ruhsal bir detoks noktasına da davet etmek istiyorum. ‘’Yeni yıl yeni ben’’ demek için önce duygularımızı daha derin incelemeye ne dersiniz? Kendimize koyduğumuz duygusal baskıların ‘’Yeni bir benlik’’ yaratmanın önündeki en önemli engel olduğunu hatırlayalım ve 2024 daha içimize döndüğümüz bir yıl olsun.
Bensu’nun kişisel gelişim ile ilgili yazdığı İngilizce kitaba buradan ulaşabilirsiniz.
temsiller 101: medyada cinsel davranışlar ve haz
Bu hafta tabukamu, medya temsilleri ve gerçeklik üzerine düşünüyor.
Yazı:
cinsellikte kapsayıcı temsiller ne işe yarar?
Çevremizde cinselliğe ve ilişkilere dair mesajlar veren birçok içerik vardır. Bunlar bazen filmler, diziler, kitaplar, reklamlar ya da şarkılar olabilir. Bu içerikler bazen ilham vericidir, olumludur ve iyi hissetmemize destek olur. Bazense bağ kuramayız ve kendi gerçekliğimizi orada göremeyiz. Bu durum, medyada cinselliğin kapsayıcı ve çeşitliliklere yer veren bir şekilde temsil edilmemesinden kaynaklanır. Peki kapsayıcı temsiller nasıldır?
Cinsiyete bağlı kimlik özelliklerinin her insanda çeşitli olduğunu gösterir.
Çeşitli beden tiplerinden ve ten renklerinden insanlara beden, engellilik, ırk/etnik köken gibi konularda olumlu algılar oluşturacak şekilde yer verir.
Çeşitliliklere yer verirken insanları karikatürleştirmekten ve klişelere sıkıştırmaktan kaçınır.
Bazı cinsiyet kimlikleri ve beden tiplerine sahip insanları cinsel olarak objeleştirmekten kaçınır.
Toplumsal cinsiyet eşitliğini savunur.
Cinsel davranışları karşılıklı onay, haz, güven ve açık iletişim çerçevesinde sunar.
temsiller hakkında duyduk-duymadık
Ailenizle televizyon izlediğiniz bir akşam cinsellikle ilgili bir sahne çıktığı için ne yapacağınızı bilemediğiniz ya da birinin utanarak kumandaya uzandığı oldu mu? Peki sinemada gittiğiniz bir filmde daha önce bilmediğiniz bir cinsel davranışı gördüğünüz ve şaşırdığınız oldu mu?
Cinsellik hakkında aile içinde ya da yakınlarımızla nasıl konuşabileceğimize yönelik eğitim ve iletişim pratikleri Türkiye’de ve birçok toplumda kısıtlıdır. Bu yüzden bazen medyada karşımıza çıkan içerikleri nasıl yorumlayacağımızı da bilemeyebiliriz. Gördüklerimizin doğru olduğunu düşünebilir, davranışlarımızda onları uygulamak isteyebiliriz. Ama kapsayıcı temsillerin olmadığı içeriklerde cinselliğe dair yanlış ya da eksik mesajlar olabilir. Örneğin, bir cinsel davranışın yer aldığı bir film sahnesinde,
Bu davranış toplumun güzellik standartlarına göre “güzel” bir kadın ve “yakışıklı” bir erkek arasında geçiyor olabilir,
Karakterler nasıl davranmaları gerektiğini çok iyi biliyor gibi görünebilir,
Karakterler belli bir pozisyonda durduklarında hemen haz alıyor gibi görünebilir,
Cinsel ilişkide en çok haz veren davranış penis-vajina birleşmesi olarak gösterilebilir,
Karakterler aynı anda orgazm olabilir,
Bu davranış çok romantik bir anda ve ortamda gerçekleşiyor olabilir.
Bunlar, bazı insanların bağ kurabileceği ve cinsel ilişkilerinde deneyimlediği durumları temsil ediyor olabilir. Ama her insan cinsel ilişkilerini bu şekilde deneyimlemez. İnsanlar cinsiyete bağlı kimlik özellikleri, beden tipi, beden özellikleri, cinsel istek ve ihtiyaçlar bakımından çeşitlidir.
kapsayıcı temsiller ve gerçekçi beklentiler için
Medyada gördüklerimiz, günlük hayatımızda ve ilişkilerimizdeki beklentilerimizi şekillendirebilir. Bu beklentiler karşılanmadığında ise hayal kırıklığına uğrayabilir; kendimizde, partnerimizde veya ilişkimizde bir sorun olduğunu düşünebiliriz. Öyleyse temsiller ve beklentiler hakkında düşünmeye nereden başlayabiliriz?
her gördüğünüz doğru olmayabilir
Yönetmenler, yazarlar ya da diğer içerik üreticileri her zaman cinsellik, beden, ilişkiler, toplumsal cinsiyet ve temsil konusunda farkındalığı yüksek insanlar olmayabilir. Bu yüzden içeriklerinde bazen doğru bilinen yanlışlara, stereotiplere ve mitlere yer verebilirler. Gördüğünüz ve doğruluğundan emin olmadığınız bilgileri güvenilir kaynaklardan araştırabilir, doğruluğunu test edebilirsiniz.
her gördüğünüz gerçekçi olmayabilir
Bir içerik üretimi çoğunlukla belli bir zamana yayılır. Örneğin, bir film setinde bir sahne, seyircinin gözüne en güzel görüneceği varsayılan haline gelinceye kadar 10 kez tekrar çekilebilir! Yani bir cinsel davranışın nasıl gerçekleşeceği öncesinde kurgulanır ve planlanır. Gerçek hayatta ise davranışlarımızı geri ya da ileri saramayız, partnerin o anda nasıl tepki vereceğini bilemeyebiliriz. Bu yüzden anda kalmak ve kendi gerçekliğine odaklanmak önemlidir.
her gördüğünüz, uyguladığınızda hoşuna gidecek bir davranış olmayabilir.
İnsanlar bir filmde karakterlere haz verdiğini gördükleri bir davranışı cinsel ilişkilerinde denemek isteyebilir. Bunun hoşlarına gideceğini veya partnerlerinin hoşuna gideceğini düşünebilir. Ama herkesin hoşlandığı ve haz aldığı davranışlar ve durumlar çeşitlidir. Bu yüzden belli bir davranıştan mutlaka hoşlanılacağını varsaymak yerine iletişim kurmak önemlidir. “Bu davranış hoşuna gidiyor mu?” diye sormak, “Ben şu davranıştan haz almıyorum” şeklinde kendini ifade etmek, hoşlandığınız ve hoşlanmadığınız davranışları keşfetmeye destek olur.
tabukamu.com’u takip etmeyi, tabukamu e-bültene üye olmayı unutmayın!
Bu haftanın sponsoru
İçerik keşfinin zorluğu ve dağınık içeriklerin karmaşasına çözüm getiren Wiser'ın aylık iki milyon erişime ulaşan entelektüel topluluğundan ilham almaya, dijital kütüphanenizle bu topluluğa ilham olmaya davetlisiniz. Yapay zekâ desteğiyle podcast, makale ve YouTube'da ilginizi çeken her şeyi kütüphanenize kaydedin, dilediğiniz zaman keşfedin.
Ajanda mı defter mi günlük mü?
Günleri kaydediyoruz da nereye?
Yazı:
“Yeni yılın ilk günü şehrin caddelerinde gezmeyi seviyorum. Yavaş yavaş toplanan süslemeler, dünün aynısı olduğu iddia edilen ama aynı olmayan o gün. Bu gezintilerimde yıllardır gözüme takılan, kırtasiyelerin ya da sahafların önüne dizilen, geçen yıldan kalan ajandalar oluyor. Gün değişimiyle artık ajanda değil defter olarak adlandırılmaya başlayan “zamanında” sahibini bulamamış ajandalar.”
2022’de 20’lik sayısında yazıma böyle başlamıştım. Her yıl kendimize özenle seçip aldığımız o ajanda daha yılın ilk haftasından kaydımızı tutmaya başlıyor. Eee biz de özenle ve hevesle o ilk günleri planlıyoruz. Bundan seneler evvel evde biriken kulllanılmış ajandaları atmaya karar vermiştim. Bu seneye başlarken önceki yılların hedefleri geldi. Kimisini gerçekleştirdim, kimisini yarıladım, kimisinin de ucunu bıraktım… Sonra da kendime sordum: ‘bu şartlarda var olanı devam ettirmek bile bir başarı değil mi?’ Evet öyle. Sonra kendi odağımdan uzaklaşıp, sevgili 20’liklerin ilk ajanda sayfalarını keşfe çıkmak istedim.
Kimler neler yazdı, neler düşündü gidelim eski ajandalarımıza bakalım. Sizleri neler gördüğümüze uğurlamadan evvel bir notla kapatayım. Bu ajanda sayfalarının kimi defter kimi günlük. Madem dünün en güzel yanı ilkleri barındırmasıdır, yarına bakmadan evvel bir dünümüze bakalım.
Bensu , 20’lik yazarı
20’liğin yazarlarından olan Bensu bu fikrimize en çok heyecanlananlardandı, bizimle 2018’in ilk gününü ve 2021 hedeflerini paylaştı.
“Yavaşla, çiçeklerin arasında zaman geçir. Sabırlı ol. Çiçek açıyorsun.”
2021 için yaptığı bu tasarım harikası çam ağacına ve “sosyal hayatım asistan piramidine” ise bayıldım.
Öykü, 20’lik okuru
20’lik okuru olan Öykü “Öncelikle hazır mıyız?” mesajıyla bir yatak dolusu ajanda fotoğrafını bizimle paylaştı. İlk ajandasını lise yıllarında Metis’in “cadılar” teması olan olduğunu söylüyor ama hediye miydi kendisi mi almış hatırlayamıyormuş.
2012 yılında “olmayan kelimeler” temalı Metis ajandasının hakkını veren alıntılarla doldurduğu ajandasını daha sonraki yıllar izlediği filmler, filmleri izlediği yerler ve kişiler, kitaplardan alıntılar, konserler ve oyunlar derken ajandasını hem planlamak hem de bir günlük gibi kullananlardan olmuş.
Ceren, 20’lik yazarı
Bir diğer 20’lik yazarımız Ceren ise yoğun hayatıyla bildiğimiz bir yazarımız. Hem akademik hayatında hem de Uçan Süpürge Vakfı’daki işlerini yürütürken işleri aksatmamak için en büyük yardımcısı ajandası. Ayrıca yılın ilk gününde tarih atarken eski yıldan devam edip hızlıca revize edenler kulübünden.🌸
Geldik sona, bu sene yeni yıla uzun zaman sonra doğduğum şehirde gireceğim, ailem geçen sene hızlıca taşındığı için gençliğimin geçtiği odaya veda bile edememiştim. Şimdi bir koliyle yatak altında duran eski albümlere, posterlerime, gençlik dergilerine bakıyorum. Bir deftere atılmış 2008 tarihini görüp o sene o yaz nasıldı acaba ya diyorum. Sonrasında kahve eşliğinde bir kitap okuyayım derken kitapta gördüğüm şu cümle hayatın tesadüflerle ne kadar güzel ve gülümseten bir yer olduğunu hatırlatıyor.
“2000 yılından kalma günlüğümü buldum. (…) 2000’in baharını hatırlamaya çalıştım ama berecemedim.”
Postane Günlükleri, Siren Yayınları.
Ece, Substack’de yayımlanan ’nın kurucusu. Podcast ve yazılı bölümler için takipte kalmanızı tavsiye ediyoruz.
🍉Daha karpuz kesecektik🍉
🎄Bu hafta, 2023 yılının son perşembesini kutladık. Ajandalar, kararlar ve medya temsilleri üzerine yazılar paylaştık. Parladığınız ve parlattığınız bir 2024 diliyorum. Şimdiden Mutlu Yıllar!!!!
💌Çevrimiçi rakı soframız olan 20'liğin Instagram hesabını buradan takip edebilirsiniz. Artık TikTok’umuz da var, bekleriz.
💬Bu sayımızla ilgili yorumlarınızı, düşüncelerinizi bekliyoruz! Aşağıda buluşalım.
✨ O zaman seneye aynı saatte diyelim mi? ✨
Tamam bir daha bu şakayı yapmıyorum…
(O kadar yapacağım ki…)
Şerefe!
💕 Yasmin 💕