Selam gençler,
Nasılsınız? Bir süredir izler hakkında düşünüyorum. Bazı olayların bizde bıraktığı, bir daha asla eskisi gibi olamayacakmışsınız gibi hissettiren o izler. Mesela pandemi. Artık hayatımızı bu olayın öncesi ve sonrasına bölebiliyoruz. Maske görmeyi garipsemiyoruz. Atlattık evet, sonu görünmeyen bir şeydi ve biraz bile olsa aydınlığa çıktık, ama izi kaldı.
Şubat ayı da bizler için sanırım bir daha asla eskisi gibi olmayacak. 6 Şubat 2023 günü sabaha karşı gerçekleşen depremde, 53 binden fazla insan hayatını kaybetti ve milyonlarca insan evlerinden oldu. Bu süreçte devletin halkı nasıl terk edebileceğini, sağlam olmayan sistemlerin nasıl yıkılabildiğini ve verilen sözlerin nasıl tutulmadığını bir kere daha gördük. Yaşananlardan ders almanın çoğu zaman lafta kaldığını da bir kere daha hatırladık. Bu hatırlatıcılar keşke gerekmeseydi.
Kahramanmaraş’ı, Kilis’, Diyarbakır’ı, Elazığ’ı, Adana’yı, Osmaniye’yi, Gaziantep’i, Şanlıurfa’yı, Adıyaman’ı, Malatya’yı ve Hatay’ı unutmuyoruz. Unutmuyoruz diyoruz ama 6 Şubat 2024’e kadar neler değişti, bu olanları ne kadar taşıdık kalbimizde, duruşumuzda ve aklımızda?
Hande Kuday’ın sözlerini hatırlıyorum:
“Yastan sonra buluştuğumuz en kolektif his mahcubiyet. Aslında muhatabı olmamız gereken ama terk edemediğimiz bir utançla “unutmadık” diyoruz hepimiz… Biz soramadığımız hesaplar ve merhem olamadığımız yaraları hatırladık bugün sadece. Evet unutmadık ama hatırlamamız gerekecek kadar da geride bıraktık.”
İnsanlar unutmaya meyilli varlıklar. Buna karşı gelmemiz gerekiyor. O acıyı unutmadan dayanışma ile ilerlememiz gerekiyor. İzler kalıcı. Hatırlamak gerekiyor.
Bu hafta nelerimiz var?
Bu hafta Göze Ataç Şahsi Meselemiz: 6 Şubat Depremi adlı yazısı ile depremin yaşandığı illerden biri olan Hatay’da yaşayan gazeteci Mustafa Dilek ve Hatay’ı Yaşat girişiminin kurucusu Samet Çiftçi Aydın ile konuşuyor.
Şahsi Meselemiz: 6 Şubat Depremi
Etkilenen illerimizden bu yazıda odağımız Hatay.
Yazı:
6 Şubat depremlerinin ardından tam 1 yıl geçti. Ülkemizde 11 ili etkileyen büyük felakette vermiş olduğumuz tüm kayıplar adına üzüntümüzü paylaşmaya devam ediyoruz.
Geçen bir yılın ardından acılar dinmediği gibi sosyal medya üzerinde birçok bilgi kirliliği, akıl almayan siyasi açıklamalarla karşılaşmaya da devam ediyoruz.
En son Ekim 2023’te Sabancı Holding, Viveka ve Habitat Derneği ortaklığında düzenlenen Girişimcilik Maratonu için Hatay’daydım ve bölgede gördüklerim Şubat ayında gördüklerimizden farksızdı. Konteyner kentlerde hayata devam etmeye çalışılırken bölgede sık sık elektrik ve su kesintileri de yaşanmaya devam ediyor. Bir yıl ardından Hatay’da mevcut durumu ve bölgede yaşayan gençler için orada hayatı bir de bölge halkından dinlemek adına bu yazımı hazırlarken Hatay’da tanıştığım bazı insanlarla kalemimi paylaşmak istedim.
Afetin ardından 1 yıl
Hatay’da özellikle Defne ve Antakya’da bir yıldır çoğu ihtiyaç devam etmekte. Bölgenin genel durumu ve barınma ihtiyacı üzerine Gazeteci Mustafa Dilek ile görüştük. Bölgede ihtiyaçlar ve devam eden davalar hakkında kendisi şunları paylaştı:
“Hatay’da 150’nin üzerinde konteyner kent kuruldu ve çadır kent kalmadı. Konteyner kentlerde vatandaşların sorunlarının birçoğu çözülmeye çalışılıyor. Hatay’da 250 binin üzerinde konut ihtiyacı var. Şu ana kadar 40 bin konutun ihalesi yapıldı. 7 bin civarında konut ihtiyaç sahiplerine kura yoluyla teslim edildi. Hükümet yetkilileri bir yıl içinde 110 bin konutun teslim edileceğini, 3 yıl içinde ise konut sorunun ortadan kalkacağını söylüyor. Antakya merkezde ise kısmi yıkımlar devam ediyor. Hatay’da Antakya, Defne, Samandağ, Kırıkhan ilçeleri başta olmak üzere vatandaşların ve esnafın ciddi sıkıntıları var. Özellikle esnaf yeniden iş yeri kurmakta ve halihazırdaki esnaf borçlarını ödemekte zorlanıyor. İl dışında olan vatandaşlar dönüş için konutların teslimini beklemeye devam ediyor.”
Bölgede mevcut durum ve ihtiyaçların yanı sıra devam eden davalar, rezerv alanı ilan edilen yerler ile ilgili ise durumu şöyle aktardı:
“Hatay’da 8 binin üzerinde konut davası var. Konutların yıkım süreciyle ilgili itirazlar sürüyor. Bununla beraber Rezerv Alan içinde bulunan orta hasarlı ve az hasarlı binaların bir bölümü de yıkılmaya başlandı. Rezerv alan içinde kısa sürede 4 bin konutun inşaatına başlanacak. Fakat ana detaylarla ilgili henüz bilgi paylaşımı yapılmadı.”
Konteyner kentlerde yaşayan genç nüfus afet sonrasında psikolojik, sosyo-kültürel anlamda oldukça etkilenmiş durumda. Sürekliliği sağlanamayan eğitim hayatı ve bölge koşulları nedeniyle oldukça zorluk çeken ve sosyal hayatı kısıtlanan bu genç nüfus hakkında konuştuk. Bu konuda yorumlarını ise şöyle paylaştı:
“Gençler için konteyner kentlerde sosyal hayat adına herhangi bir şey yok. Çocuklar için yapılan park alanları dışında gençlerin bulunabileceği, vakit geçirebileceği ve sınav hazırlığı yapabileceği alanlar oldukça kısıtlı. Belediyeler kendi yetki alanlarında kurdukları gececi etüt merkezleri ile gençlere yol göstermeye çalışsa da konteyner kentlerde genç nüfusun sosyal yaşamı neredeyse yok.”
Davaların devam etmesi
Medyadan bilgi kirliliği halinde duyduklarımızın yanı sıra bölgede gerçek ihtiyaçların duyulmasına ve çözüm önerilerinin hızla sunulmasına oldukça ihtiyaç var. Duygularımızı sömürmeye çalışan, ‘melek olundu’ güzellemeleri yapan haberler yerine orada hakkı aranacak birçok dava devam etmekte. İsias otel, Ezgi apartmanı ve Rönesans rezidans gibi birçok durumu şaibeli yapının araştırılması için gazetecilerin, avukatların ve halkın ortak bir iş birliği ile el ele çalışmaya devam etmesi gerekiyor.
Hatay’ı Yaşat
Hatay’da girişimlerine mentorluk desteği sunarak birlikte çalışabildiğim öğrenci Samet Çiftçi Aydın ile bölgedeki gençler hakkında konuştuk. Ancak öncesinde size Samet ve ekibinin girişimlerinden bahsetmek istiyorum. Samet ve arkadaşları Hatay’da okuyan bir grup öğrenci ve afet sonrası iş yerlerini kaybeden, yeni bir yere taşımak zorunda kalan esnaflara kalkınma ve istihdam desteği sunabilmek için Hatay’ı Yaşat mobil uygulamasını kuruyorlar. Gençlerin bölgede geliştirdiği uygulama sayesinde şu an 800+ kayıtlı esnaf ve 10 bin kullanıcı uygulamadan bu desteğe erişebiliyor. Uygulama, afetin birinci yılı itibari ile bölgedeki öğrencilere burs desteği sunabilme ve Hatay’da yaşayan halkı anlık gelişmelerden haberdar edebilme gibi birçok imkanı da sağlamaya başladı. Hatay’ı Yaşat mobil uygulamasına Android ve IoS cihazlardan erişebilmeniz mümkün.
Hatay’ı Yaşat ekibi ile girişim mentorlük sürecinde çalışırken Samet ve ekibinin kapsayıcı ve büyük hedeflerinden bahsettik. Afet sonrası öncelikleri Hatay olsa da bunu önce depremden etkilenen 11 ilde ve sonra Türkiye’de geliştirerek destek sağlamayı planladıklarını paylaşıyor.
Hatay’da Genç Olmak
Bana Hatay’da herkes ‘Uzun Çarşı’yı görmen lazımdı daha önce gelsen kesinlikle birlikte gezerdik,’ demişti. Genç nüfusun sık sık günlük hayatında ziyaret ettiği bu çarşıdan artık bir iz kalmadı. Bir yıldır psikolojik olarak birçok zorluğu aşmak zorunda kalan Hatay’daki gençlerin eğitim ve sosyal yaşam konusunda paylaşmak istediklerinin bazılarını Samet ile konuştuk:
“6 Şubat’tan sonra birçoğumuz yaşanan psikolojik sıkıntılar ile de eğitimden bir süre uzak kalmış olduk. Burada konteyner kentlerde sosyalleşme gibi bir imkan yok o nedenle herkes kendi içine kapanmış durumda. Ben Hatay’ı Yaşat ekibiyle sivil toplum ve yardıma gelen ekiplerle destek amaçlı çalışıyorum ancak bölgede gençlerin çoğunun böyle bir katılımı yok. Benim hedefim Hatay’ı Yaşat uygulamasından sonra bölgede gençlerin sosyalleşme ihtiyacını karşılaması ve destek olması için bir konteyner bilgisayar oyunu alanı kurmak. Burada böyle bir yaşam alanına çok ihtiyaç var. İçine kapanan gençlerin katılımının sağlanması gerekiyor ama mevcut koşullar ile mümkün olmuyor.”
Hatay ile beraber depremden etkilenen diğer illeri desteklemeye devam etmemiz gerekiyor. Unutmadan.
***
Hatay'ı Yaşat Mobil Uygulaması Hatay'da yaşayan Samet Aydın ÇİFÇİ ve diğer illerde yaşayan yazılımcı dostları Veli Bacık, Berk Sartık, Burak İmdat, Emre Gültekir, Kadir Bekar, Yasin Şenocak, Mehmet Karanlık tarafından kuruldu.
Başka Yerlerden: Kaynaklar, Belgeseller, Yazılar
Antakya’nın Yüzleri, koordinasyonunu Nesime Karateke’nin üstlendiği, Postane Production desteği ile başlatılmış bir belgesel-video serisi. “Antakya'nın yeniden inşasına katkıda bulunmak için zanaatkâr & kültür emekçilerinin hikâyeleri” ni paylaşan bu projenin fragmanına buradan ulaşabilirsiniz.
Aposto’da yayımlanan “İnadı duvara yazmak,” adlı makalede depremin ardından duvarlara yazılan cümlelerin nedenlerinden bahsediliyor. Kadim bir geçmişi var aslında. Buradan okuyabilirsiniz.
Buradayız Hatay ve Hatay Akademi Senfoni Orkestrası çağrısı ile 5 Şubat gecesi gerçekleşen sessiz yürüyüşün videosunu buradan izleyebilirsiniz.
Aynı zamanda Buradayız Hatay’ın yeniden yapılandırılma projelerine de buradan göz atabilirsiniz.
‘nun bu haftaki sayısında ihtiyaçlar ve 1 senede neler olduğu üzerine yazılar var.Haftaya Alıp Başını Gidenler soframıza yeni bir isim oturuyor. Birkaç ipucu: 🎈🥗👨🍳
Tahminleri yorumlara alalım.
💌Çevrimiçi rakı soframız olan 20'liğin Instagram hesabını buradan takip edebilirsiniz. Artık TikTok’umuz da var, bekleriz.
💬Bu sayımızla ilgili yorumlarınızı, düşüncelerinizi bekliyoruz! Aşağıda buluşalım.
✨ O zaman haftaya aynı saatte diyelim mi? ✨
Şerefe!
💕 Yasmin 💕