ABG #11: Pelin Taşçı ve Miray Süzer
Arkadaşlık ve Neşeden Doğan Marka: Pemy Store
Pemy, Pelin ve Miray’ın üniversiteye dayanan arkadaşlıkları ve kurumsal hayattan sıkılmaları sonucu oluşan, neşe ( ya da onların deyimi ile “joy”) hissini ön planda tutarak yarattıkları bir marka. Miray, 27 yaşında, İstanbullu ve ekonomi mezunu. Pelin ise 28 yaşında, İzmirli ve psikoloji mezunu. İkili, Sabancı Üniversitesi’nde tanışmışlar ve o zamandan beri de oda arkadaşılar.
“Miray'ın eski erkek arkadaşı benim üniversitede en yakın arkadaşlarımdan biriydi. O bizi tanıştırdı, daha sonra onlar ayrıldı ben de Miray'la yoluma devam ettim,” diyerek gülüyor Pelin.
Mezun olduktan sonra, Miray yetenek yönetimi ardından da danışmanlık, Pelin ise stratejik danışmanlık yapıyormuş. Miray kendilerini bir süre “hardcore kurumsalcı” olarak tanımlıyor ve hayatlarını kurumsalda devam ettireceklerini düşündüğünü paylaşıyor. Bu bir süre sonra değişiyor. Miray, ikisinin de kurumsalda “burnout” yaşadıklarını ve ev arkadaşı oldukları için de birbirinden etkilendiklerini anlatıyor. İkisi de kendi işlerinden ayrılarak, 2019’un yaz aylarında Pemy’yi başlatıyorlar.
“Bırakmazsak bırakamayacağız, biz bu işe girişelim dedik. İnsan geride bıraktığı şeyden emin olunca, yapabiliyor. Aklında kalınca olmuyor. İkimiz de emin olduğumuzu anlayınca başladık.” dedi Miray.
Bu cesaretin, daha kariyerlerinin başında olmalarından geldiğini açıklıyorlar. İkisi de becerilerine güvendiğinden, Pemy istedikleri gibi ilerlemezse iş bulabileceklerine inandıklarını paylaşıyorlar.
“Ben mesela çıktığım şirketten ayrılırken şeyi bilerek çıkmıştım. Orada ekipten üstüm bana dedi ki istediğin zaman geri dönebilirsin. Yani bunlar bizim jenerasyon için çok önemli çünkü mutlaka bir yerde çalışmak, bir yere ait olmak, bunları istediğimiz için, biz ikimiz de kendimizi öyle telkin ediyorduk. Tamam en kötü döneriz,” dedi Miray.
Bu kararı aldıktan sonra da, arkalarına bakmadan bu yola atılıyorlar. İlk satmaya başladıkları ürün, Pelin’in rakip analizi yaptığı dönemde geri dönüş yapacağını düşündüğü, çiçekli boncuk kolyeler. Nitekim o dönem bilindik birçok marka o kolyeleri satmaya başlıyor. İlk üç ay kolyeleri kendileri yapıyorlarmış. Pelin, kendi elinin becerikli olduğunu ama Miray’a kolye yapmayı öğretirken çok zorlandığını paylaştı.
“Hatta ilk öğrendiğimizde dedim bu imkansız, ben asla yapamam falan. Sonra sevince gece 2ye 3e kadar böyle kör olana kadar yaptım. O kadar sevdim. Öyle bir süre baya kendimiz götürdük,” dedi Miray.
Yavaş gelişeceğini düşündükleri bu süreç, tam tersine, insanların artan talepleri ile hızlanmış. Pemy adı da bu hızlı karar verme zorunluluğu ile ortaya çıkıyor. Tahmin edemeyeceğiniz kadar basit bir isim: Pelin ve Miray’ın adlarının birleşimi — tek fark Instagram’da PEMİ başkasına ait olduğu için Pemy koyuyorlar.
‘Ay bunu nasıl anlamadım’ diye zekamı sorguladıktan sonra da Miray arkadaşlarının bile “Pemy’i nereden bulmuştunuz” diye sorduğunu söyleyerek beni teselli ediyor.
“Bizim 'branding'imiz, logomuz, stratejimiz, her şeyimiz yolda oturdu aslında çünkü biz işteyken buna vakit ayıramıyorduk sonra bir anda işten çıktık ve bir an önce başlamamız gerekti.”
3 ay sonunda kadın atölyeleri ile çalışmaya başlamışlar. Ardından bünyelerine tasarımcı ve sosyal medyalarına destek veren insanlar girmiş. Zaten öncesinde de tasarımları hep dışarıdan destek alarak yapıyorlarmış.
“Gözümüz var bence ama tasarım yeteneğimiz asla yok,” dedi Pelin.
Pelin ve Miray, yurt dışında beğendikleri Shopbando gibi her şeyin alınabildiği, “lifestyle” dükkanlarının Türkiye’de olmadığını fark etmişler.
“Farklı kategorileri olan, insanların girince bir sürü şey alabileceği bir marka. Birçok kategoride iyi olmaya çalışıyoruz,” dedi Miray Pemy ile ilgili. “İleride kozmetik bile girebilir. Hiçbir sınırımız yok. Eğlenceli yapan da bu aslında, biz bile bir sonraki ay neye karar vereceğimizi bilmiyoruz ve bir anda onu çıkarmış oluyoruz,” diye ekliyor Pelin.
Her kategori için ürün yapmalarının da sebebi, ürünlerinin her ortama ve her duruma neşe katmasını istemeleri.
“Markanın çekirdeği neşe, keyif ve mutluluk diyebilirim. Ama aynı zamanda tüm hisleri de sahiplenen bir marka olmaya çalışıyoruz çünkü neşe dediğimiz şey mutsuzken de gelebilir. İnsan her zaman mutlu olmalı diye bir bakış açımız asla yok. Özünde bu var,” dedi Pelin.
Şu an, Pemy’i 8 yılı aşkın arkadaşlıklarının sonucu oluşan bebekleri edası ile büyütüyor ve geliştiriyorlar. İkisi de markalarının gittiği yön ve süreç konusunda hem heyecanlı hem mutlular. Arada dizi izleyip, yoga yapmak dışında da tek odakları markaları.
“Bizim 2019'dan beri tek yaptığımız şey Pemy. Her günümüz. Uyanıp, sosyal medya, PR, ürün üretimi, tedarik zinciri. Hepsini yaptığımız için hayatımızın %95 i falan Pemy oldu,” dedi Miray.
Zamanlarının büyük bir kısmını, mumdan çantaya, kolyeden tişörte kadar uzanan kategorilerinin üretim süreci alıyor. Samimi bir ortam yaratmak için sosyal medya hesaplarını da kendi bireysel hesapları gibi yönetiyor, ajansla çalışmayı tercih etmiyorlarmış. #PEMYFRIENDS hashtagi ile topluluklarını geliştiriyorlar ve neredeyse bir kolektif gibi alıcıları ile iletişim halinde kalıyorlar. 50 Pieces ve Mae Zae ile yaptıkları işbirliklerini de bu samimiyete bağlıyorlar. 50 Pieces’ın sahibi Teni Dilara Yaşar’dan üretim süreçleri ile ilgili çok şey öğrendiklerini paylaşıyorlar. Mae Zae’i de çok girmek istedikleri ama bir türlü yanaşamadıkları bir dükkan olarak anlatıyorlar. Bu nedenle, Mae Zae’nin onlar ile iletişime geçmesi onları hem şaşırtmış hem de doğru yolda ilerlediklerini anlamalarını sağlamış. Tabii bir de fazlasıyla motive etmiş.
Pemy için hayalleri de, Türkiye’yi test marketi olarak kullandıktan sonra yurtdışına açılabilmek. Şu an bu stratejiyi oturtmaya çalışıyorlar. Kurumsalda çalışmak ile kendi işlerini yapmayı karşılaştırdıklarında, en olumlu değişimin sabah daha motive uyanmaları olduğunu, daha zorlandıkları tarafın da kendi çalışma disiplinlerini sağlamak olduğunu paylaşıyorlar.
“Kendi işimizde çalışırken başkalarına hesap vermemek dışarıdan özgürlük gibi gözükse de, olumlu/olumsuz sonuçların sorumluluklarını almak aslında oldukça stresli. Bu yüzden aslında ciddi bir disiplin ve otokontrol istiyor. Bunun en zor yanlarından birisi olmasına rağmen aynı zamanda da en geliştirici kısmı,” olduğunu belirttiler.
20lerinde öğrendikleri en önemli şeylerden birinin zıt kişiliklerinin Pemy’i ve arkadaşlıklarını nasıl beslediği olmuş.
“Her şeyi geçtim, dışarıdan öğrendiğimiz, bizim karakterlerimiz inanılmaz zıt, arkadaşken de öyle, bu yüzden daha iyi besleyebildik Pemy'i. Yani bir tek iş yapış biçimi değil, iletişimsel anlamda da çok fazla şey öğrendik.”
Böyle yakın ve sevgi dolu bir arkadaşlıktan başka nasıl bir proje çıkabilir ki zaten...
Bu yazı 20’liğin 14 Nisan 2021 sayısında yayımlanmıştı.