İlk olarak şunu söyleyerek başlamak istiyorum. Melike sayesinde harika bir patlıcanlı makarna yapıyorum. YouTube kanalında ilk videosu olan bu tarif, buzdolabında bulunan 4 patlıcanın bozulacak olması stresi ile cebelleşirken karşıma çıktı. Videonun nokta atışı başlığı “Efsane domates soslu makarna. Restoranda yediklerinden çok daha güzel İtalyan Makarna nasıl yapılır?”dan da anlaşılacağı gibi, çok keyifli bir akşam yemeği yaşattım evdekilere. 20lik’te, Alıp Başını Gidenlerin ürettiklerini satın almadan, yaptıklarını denemeden ya da en basitinden o kişi ile gerçekten tanışmadan röportaj yapmıyorum. Bu tarifi de denediğimde, Melike ile anında konuşmak istedim.
Melike Sarıkatipoğlu, 27 yaşında kendi söylemi ile “aklını yemek yapmakla bozmuş” biri. Zamanını YouTube kanalında yemek tarifi videoları yayınlayarak, harika yemek resimleri paylaştığı Instagram hesabına içerik üreterek, sosyal medya danışmanlığı yaparak ve mekanlar için yemek ve menü tasarlayarak geçiriyor.
İzmir’de doğup, 11 yaşına kadar orada yaşadıktan sonra eğitimi için Nice’e taşınmış. Bu değişimde ailesinin içinde bulunduğu Frankofon kültür, babasının iş bağlantıları ve zaten çoğu yaz ziyaret ettikleri bir evin olması etkili olmuş.
“Böyle kolaylıklar olunca orada yaşamanın dil öğrenimi ve eğitim konusunda benim için daha iyi olacağını düşündüler,” dedi.
Tam ergenliğinin başlarında dilini çok iyi konuşamadığı bir yere taşınmak fazlasıyla dramatik bir değişim olsa da Melike'nin lise hayatı çok rahat geçmiş. Fransız eğitim sisteminde bolca tatil olduğu için, Türkiye’yi sıkça ziyaret edermiş. İzmir’de 11 yaşına kadar edindiği arkadaşlıklar da böylece devam etmiş, hatta bir kısmı üniversite için Fransa’ya gelmiş. Çok eğlenceli bir üniversite dönemi yaşamışlar.
Melike Fransa’da psikoloji bölümünden mezun olmuş. Ardından da Türkiye’ye geri dönmüş. Bağı kopmamış olsa da, dönüşünün biraz zor olduğunu söyledi.
“Bunun birkaç sebebi var. Birincisi 11 yaşında bıraktığınız ve tatillerde ziyaret edip eğlendiğiniz yer aslında kafanızdaki gibi bir yer değil, oradan çok uzak, e siz de artık o eski siz değilsiniz… Ondan bazı hayal kırıklıkları oldu. Bir de bence Türkiye’ye her dönen insanın yaşadığı şevk kıran olay, döndüğünüzde herkesin ‘hoş geldin!’ Yerine ‘neden buraya döndün, hepimiz (?) gitmeye çalışıyoruz ‘ gibi cümleler kurması, ki buna hiç katılmıyorum,” dedi.
Türkiye’ye gelme nedenini sorduğumda da, bana sade ama etkili bir cevap verdi:
“Türkiye’ye dönmemdeki sebep, ki bence sebeplerin en güzeli, aşk,” dedi.
Döndüğünde Dokuz Eylül Üniversitesi’nde psikiyatri servisinde psikologluk yapmış. Özel olarak da şizofreni hastaları ile çalışmış. Neredeyse 1 yıl burada çalıştıktan sonra, İstanbul’a taşınmış. Bunun en büyük sebeplerinden biri de sevdiği kişinin İstanbul'da yaşıyor olmasıymış. Yeni bir şehre ve hayata adapte olmaya çalışırken Fransızca öğretmenliği, psikanaliz dergileri için çevirmenlik gibi farklı işlerde çalışmış. En radikal sektör değişiminin ise psikoloji yüksek lisansı yapmak yerine reklamcı olmaya karar vermesi olduğunu söyledi.
“Kreatif bir şeyler yapmak istiyordum. Bir fikrin üretim sürecine dahil olmaktı arzum,” dedi.
Bu arzunun peşinden giderek ajanslara CV’sini yollamış ve bir ajansta dijital metin yazarı olarak işe girmiş. Ajanstan ayrılınca da freelance sosyal medya yönetimi ve fotoğrafçılık yapmaya başlamış.
Yemekle ilgili hatırladığı en erken anısı, anneannesinin evinde salça ve tarhana yapılırken, daha çiğ olan tarhana hamurlarını yiyip çektiği mide ağrılarıymış. Babası Melike’ye 8 yaşındayken mutfak dekorasyon kitabı satın almış. Zaten ailesinde hep yemek konuşulurmuş.
“Ne yemek yapsak, ne yemek yesek, canımız ne çekti, şu yemeği bir de şöyle mi pişirsek? Babam çok meraklıdır, annem de şahane yemek yapar!” dedi.
Bu yemek, mutfak, sofra kültürü ilgisi de Instagram sayfasında harmanlanmış. Sonrasında Mutfak Sanatları Akademisi’nde kısa dönem aşçılık eğitimini tamamlamış. Geçtiğimiz yıl Narmanlı Sanat’ta “Melike Sarıkatipoğlu ile Yılbaşı Sofraları” adlı bir etkinlik çerçevesinde ilk defa, çevrimiçi de olsa, takipçileri ile yüz yüze buluşmuş. Bunun onun için çok kıymetli bir deneyim olduğunu paylaştı. Instagram üzerinden paylaştığı tariflerin yanısıra, YouTube’a geçmeye karar vermesinin sebebi de tariflerine erişimi kolaylaştırmak.
Yemeğin uğraşların en güzeli olduğunu söyledi.
“Yemeği çok seviyorum, işin içindeki o yaratıcılığı seviyorum o yüzden hayatta yapmak istediğim şey yemek!”
O zaman sizi Melike’nin hazırladığı, yemek yaparken dinlemelik çalma listesi ile bırakıyorum. Patlıcanlı makarnayı yaparken dinlersiniz.
Bu yazı 20’liğin 1 Temmuz 2021 sayısında yayımlanmıştı.