ABG #28: Sinan Kutluay ve Mert Avcı
'Komik mi?': Vicotüco'nun yaratıcıları Sinan Kutluay ve Mert Avcı
Sinan Kutluay ve Mert Avcı’nın arkadaşlıkları 2007 yılında, daha sadece 7.sınıftayken, İstek Acıbadem’de tanıştıkları insanları taklit etmeleri ile başlamış. Bu ortak noktaları sayesinde “takılmaya” başlamış, kendi söylemleri ile bir “çete” kurmuş ve kendi dillerini yaratmışlar. Derslerde yarattıkları alfabe ile birbirlerine not atıyorlarmış. 8. Sınıfta ilgileri müziğe kaymış. Birbirlerinin evlerine gidip Nirvana konserleri izleyerek ünlü olma hayalleri kurmaya başlamışlar. Lisede Mosquito adında bir grup kurup “grunge” grupların coverlarını yapmaya ve konserler vermeye başlamışlar.
“Sürekli hayal kuruyorduk aslında. Müzikten çok hayal üstüne ilerledi. Çok küçüktük, yani 15-16 yaşında falandık. Birbirimizi sürekli gazladık,” dedi Mert.
Bu deneyimleri solo müzik projelerini beslemiş. Sinan’ın, sinanılmaz adında bir müzik projesi var. Boşver adlı dördüncü teklisinin video klibi geçtiğimiz Temmuz yayımlandı. Bununla beraber animasyon, illüstrasyon alanlarında üretiyor. Marmara Üniversitesi’nde grafik tasarımı öğrencisi ama bırakmak istiyor. “Annem izin verirse bırakmayı düşünüyorum,” dedi gülerek.
Sinan Kutluay
Mert, Bilgi Üniversitesi Görsel İletişim Tasarımı mezunu. “Ben bitirdim,” diyor Sinan’a bakarak. Mert’in kendi solo müzik projesi kapsamında Balıklar Uyumazlar adlı şarkısı bu sene çıktı. Müzik ve animasyon üzerine bir kariyer yapmaya çalıştıklarını söyledi.
Solo projeleri ile ilk uğraşmaya başladıklarında Mert şarkısını hangi platform üzerinden çıkaracağını bilmediği için Sinan, kendi labellarını başlatmayı önermiş ve Lordlar Sofrası’nı başlatmışlar.
“Lordlar sofrası, ilk önce kendimizin ve çevremizdeki sanatçıların aynı çatı altında toplanmasını sağlamak amaçlı kurulmuş bir yapıydı. Aynı zamanda müzik yayınlarımızı bu isim altında sürdürüyorduk. Daha sonra bu oluşumun bir label olması durumundansa bir kolektif olarak kalmasına karar verdik. Şimdi de bu isim altında yaratıcı içerikler, animasyon projeleri yapıyoruz.
En çok bilinen projeleri Vicotüco ise 2019 yılında başlamış. Aralarında biriken espiriler, geyikler, taklitler ve konuların bir araya geldiği bu animasyon kanalı, arkadaşlarına gülmeleri için attıkları ses kayıtları olarak başlamış. Bir gün Rick and Morty’nin yaratıcısı Justin Roiland’ın demo animasyonlarıyla ilgili bir YouTube videosunu bulmuşlar. Bundan ilhamla ses kayıtlarını kağıtlara çizip fotoğraflamaya, bir akışa koyup seslendirmeye başlamışlar. Sesleri ve müzikleri beraber kaydediyorlar, Sinan üstüne çizimleri yapıyor, Mert de kareleri düzenleyip hesaplarına yüklüyor.
Mert Avcı
“Taklit yeteneğini seslendirmelerde kullandık. Müzikten gelen birikimi, çizimi, fikirleri, espirileri ve aramızda olanların hepsini birleştirip vicotücoya taşıdık,” dedi Sinan.
Vicotüco çok yönlü bir animasyon kanalı. Türkiye ve dünya gündemi ile ilgili tefsirler de var, Sinan ve Mert’in 14 yıllık arkadaşlığının ürünü olan komik anekdotlar ve espiriler de. Zaten bu ikisi arasındaki dengeyi çok güzel koruyorlar. Sadece gündemden bahseden bir kanal olmak istemiyorlar ama kimi zaman eleştirilmesi ya da gülünmesi gereken konular olduğunu paylaştılar. Türkiye’de yaşayan gençler olarak bazen konular üzerine yorum yapmak üzerine bir sorumluluk hissettiklerini söylediler. Bu tür paylaşımlarındaki filtre de onlar için hep aynı soruya geliyor: “Komik mi?”
“Vicotüco için ürettiğimizde bir fikir buluyoruz, zaten çocukluğumuzdan beri geyik yaptığımız için o fikri nasıl yaratırız diye konuşuyoruz. Biraz Türkiye'nin içinde bulunduğu durum yüzünden baya törpüleyerek, bir noktada otosansür mekanizmalarıyla ama bazen de hiç sansürlemeden 'ne olacaksa olsun' diye koyuyoruz,” dedi Sinan.
Mert, alışılmış bazı düzenleri ve sınırları kırmanın önemli olduğunu ekledi.
“Anlatmaya çalıştığımız şeyin etkili olduğunu düşünüyorsak çoğu zaman yapıyoruz çünkü yapmaya yapmaya toplum olarak bir şey deme korkusunu normalleştirdik. Biz demeye başlayınca insanların motive olduğunu, etkilendiğini görmek bizi de iyi hissettiriyor ve besliyor,” dedi Mert.
Vicotüco’nun politika ve gündeme yaklaşımı birazcık kendimize ve olanlara gülebilmek üzerine. Zaten, bence gülmezsek ağlayacağımız bir durumdayız. O yüzden önemli bir ihtiyacı karşılıyorlar.
“Tarihte her zaman baskının olduğu yerlerde daha çok üretim olmuş çünkü otoriteye ya da herhangi zorbalığa karşı savaş vermek sanatın doğasında olan bir şey,” dedi Sinan.
Genel olarak üretirken politik olsun olmasın, baskıdan ve stresten fikir bulduklarını söylediler. Sanatçı olarak kendi kültürlerine hizmet etmeye çalışmanın en büyük motivasyon kaynağı olduğunu paylaştılar.
Vicotüco için üretim süreçleri şu ana kadar yaptıkları grup ve tekli projelerden çok farklıymış. Müzik için çok organize ve planlı bir yol izlemeye çalışmışlar. İşe yaramadığında da motivasyonlarının düştüğünü ve yorulduklarını fark etmişler. Mert’in deyişi ile “tanrı bir iş” olmadığını, büyük prodüksüyonlara, profesyonel ekipmanlara ve paraya gerek duymadıklarını görmüşler. Üretim süreçlerinin, 10 yılı aşkın süredir beraber üretmekten gelen bir anlayış sayesinde çok hızlı ilerlediğini söylediler.
“Çok basit düşünerek insanlara çok doğrudan ulaşılabileceğini öğretti bize bu proje,” dedi Sinan.
Vicotüco’nun birçok farklı yöne gidip, farklı projelere evrilebileceğini düşünüyorlar. Bu film ve dizi de olabilir, “bale şovu” da. Kısa film tadında daha kapsamlı animasyonlar yaptıkları bir animasyon oluşumu kurmuşlar. Arada freelance işler yaparak ekstra para kazanıyorlar ama başka bir işe girmek istemiyorlarmış — Mert yapmak istediklerinin bu olduğunu ve bir “kırılma noktasına” yaklaştıklarını hissettiklerini söyledi.
“Öyle bir konuma getirdik ki kendimizi artık bunu yapmak zorundayız gibi bir şey de oldu. Bir yere girip çalışabiliriz tabii ki ama bunu yaparsak hiçbir hayalimizi gerçekleştiremeyeceğiz. Anlatmak istediğin bir şey olduğu zaman o bırakmıyor peşini. Bir ışık gördüğümüz için bırakmıyoruz,” dedi Sinan.
Bu yazı 20’liğin 30 Eylül 2021 sayısında yayımlandı.