Erdem, ya da arkadaşlarının tabiri ile Edi, 29 yaşında bir dövmeci, bitki-sever ve Beyoğlu sakini. Etkileyici ve yaratıcı dövme tasarımları ve çizgisi ile yılların eğitimini almış gibi gözükse de, Erdem’in eğitimi, kendi azmi. Çocukluğundan beri istediği gibi ve durmaksızın çiziyor.
“Nasıl istersem öyle çizmeye gerek duydum istemsiz olarak, birçok kişiye göre yanlış bir şey bu. Önce teknik öğrenilmeli derler ama bence içinden nasıl geliyorsa öyle çizmeli insan. Nota bilmeyen müzisyen gibi bir şey aslında, kulağa güzel geliyorsa nota bilmese de olur.”
Bu yolda ilerleyerek 6 senedir profesyonel olarak dövme yapıyor ve 20,000’den fazla takipçisi var. En başından beri kendi yolunu çizerek, arada Emrah Özhan gibi Türk dövmecilerden tüyolar alarak ve stüdyolara bulaşmadan, çalışarak olduğu yere gelmiş.
Stüdyolara yönelik, “Bana sadece dövme yapacağım koltuğu ve malzemeleri veriyor diye başkasına para kazandırmak aşırı mantıksız geliyor, Biraz mafyatik buluyorum.” diye ekledi.
Dövme tarzı normal olarak değişse bile önem verdiği en büyük şey tasarımlarının tanınabilmesi. Bu nedenle dövme yaptırmaya gelen kişinin aklındaki fikirden yola çıkarak kendi tarzını, bir imza gibi, ekleyebilmeyi önemsiyor.
“Zaten üretmenin doğru olanı da bu bence, kendi istediğin gibi çizmedikten sonra bir anlamı kalmıyor. Birinin istediği şeyi çizmeye çalışmak bence sanat değil, zanaat. Bana dövme yaptırmaya gelen arkadaşlarım da bence bu merakı severek geliyorlar, acaba nasıl bir şey çizdi bana?”
Bu arayı bulmak için de dövme yaptırmaya gelenlerin açık fikirli olmalı. İki taraflı güvenin de dövme tasarlama ve yapma sürecini daha zevkli kıldığını paylaşıyor. Bunun için Erdem’in hem iyi bir anlatıcı hem de iyi bir dinleyici olması gerekiyor.
“Çok düzgün bir iletişim gerekiyor. Her iki tarafın da mutlu olup, evet hadi çizelim yapalım dediği zaman çalışmaktan keyif alıyorum. Tabi o noktaya gelene kadar bir diyalog süreci oluyor.”
Dövme ve çizimin yanında, Erdem’in meraklarından biri müzik. Djliğin yanında, kur izin verdikçe, plak topluyor. 45 yaşına geldiğinde iki değil, üç değil, tam üç buçuk raf boyunca plağı olsun istiyor. Onun için sınırlı sayıda plakların kopyalarına sahip olmak, onlara dokunabilmek, dinleyebilmek son derece haz verici.
30’larından sonra Los Angeles’ta kendine yer edinmek isteyen Erdem’in bu yaşında gurur duyduğu çok şey varmış, ama burada yazmanın ‘hoş’ olmayacağını paylaştı. Onun yerine bizlerle mottosunu paylaşıyor:
“Boş durma, koştur.”
Bu yazı, 20’liğin 25 Şubat 2021 sayısında çıktı.