Selam 20’likler ve 20’lik kalanlar,
Nasılsınız? Umarım iyisinizdir. Bu hafta teknik bir aksaklık nedeni ile sizlerle perşembe saat 21.00 yerine cuma sabahı buluşuyorum. Dürüst konuşacağım, teknik aksaklık bendim. Bazen oluyor, insanın beyni 404 erör deyiveriyor. Olsun, olabilir. Çok sık olmadığı için kendime bu izinleri vermeyi seviyorum.
Bu hafta sosyal medyada varlığım üzerine düşündüm. İnternet çağının içine doğduk. Doğduk ama daha her şey biraz yeni yeni başlıyordu. Ben masaüstü, şu lönk gibi klasik bilgisayarlarda CD ile oyun oynadığımı, ethernet kablosu ile internete bağlandığım zamanları hatırlıyorum. Birkaç yıl sonra, ailemi ikna edip ilk Facebook hesabımı açtığımı, kraloyun gibi oyun sitelerinde saatlerimi harcadığımı, durmadan internette şarkı sözleri bulup onları bastırdığımı, Tumblr’da akşamları müzik dinleyerek görseller arasında kaybolduğumu, MSN üzerinden arkadaşlarımla mesajlaştığımı hatırlıyorum.
İyidi. O insan olmak istemiyorum ama bu 95-99 döneminin internetle ilişkisi çok eğlenceliydi. İnternetin halihazırda hayatımızın kabul edilmiş ve olmazsa olmaz bir parçası değil, eğlenceli bir eklentisiydi. Ona çok da bağlı değildik. İnternete bağlanacak bir telefon da pek de yoktu — 1. nesil Iphone 2008’de çıktı öyle düşünün.
Neyse. Hoştu işte. Özel geliyordu. Şimdi ise uyanık olduğum saatlerin neredeyse yarısı internete bağlı geçiyor. Ha bu arada şikayet etmiyorum, sadece gözlemliyorum. Ama en temelinde şunu söylemek istiyorum, 95-99 döneminde bir internet kullanıcısı olmak hayata ve pop kültüre belli bir bakış açısı getiriyor. Çok spesifik bir tür ‘internet çocuğuyuz’ çünkü internetin tam olarak içine doğmadık ama o kültüre çok da uzak kalmadık. 90’ların ve 2000’lerin müziği, enerjisi, renkleri, politikası ve pop kültüründen beslendiğimiz için çok farklı bir dil konuşuyoruz. Ve ben o dili çok seviyorum.
Bu hafta nelerimiz var?
Bana tüm bunları düşündüren de bu haftanın Alıp Başını Giden’i Sude Belkıs. Bir internet çocuğu, Twitch’in beklenmeyen yayıncısı ve komedyen olmaya çalışmadan komik olan Sude. O zaman ne dersiniz, başlayalım mı?
İyi okumalar,
Yasmin
Televizyonun ta-kendisi: Sude Belkıs
Bu haftanın Alıp Başını Gideni, Sude Belkıs
Yazı:
Şu sahneyi hatırlıyor musunuz? Utana sıkıla ailenizin yanına iniyorsunuz, heyecanlı gözler ile üyeliğinizi başlatmak istediğiniz o platformu anlatıyorsunuz. ‘Tüm arkadaşlarımın var,’ diye yakınıyorsunuz. ‘Yabancıları eklemeyeceğim,’ diye söz veriyorsunuz. Bu münazaradan madalyası ile uğurlanan arkadaşlarımızın da bilgisayar ekranlarında durmadan yenilenen bir internet sitesi oluyor. Facebook.
Sude Belkıs da bu mücadeleyi verip kazananlardan. Ortaokuldayken abisinden izin alarak üyeliğini başlattığı bu platformun üstüne Tumblr, MSN, Twitter, Instagram, YouTube ve tabii ki Twitch eklendi ve Sude bir ‘internet çocuğu’ olarak günümüze kadar geldi.
Sude’yi seçim döneminde popülerleşen sandık müteahhiti videosundan hatırlarsınız. Twitch üzerinden Belkıs Tv altında yaptığı yayınlardan alınan bu video, sosyal medyada dönüp dolaşmıştı. Ama Sude’nin yarattığı çevrimiçi dünya, bu kısa video ile temsil edilemeyecek kadar renkli, yaratıcı, komik ve tuhaf — en iyi anlamıyla.
Sude ile bir cuma akşamı Zoom üzerinden buluşuyoruz. Pembe kaşları ile beni selamlıyor. Benden sonra gideceği konser için hazırlanıyor, aynı zamanda TikTok çekiyormuş. Mesleği, kreatif direktör ve sanatçı olarak özetlenebilir.
“Uzun bir süre sanat ve tasarım alanında projeler üretiyordum. Sosyal medya ile zaten çok haşırneşirdim, bu alanda hayallerimi gerçekleştirmeye başladım,” dedi.
Sude kendini bildi bileli televizyon ve ‘show’ dünyasına ilgi duyarmış. Çocukluğundan beri çizim yaptığını ve görsel zekasının yüksek olduğunu söyledi.
“Yazmayı seviyorum, iletişim kurmayı seviyorum, üretmeyi seviyorum. Yani matematik harici her şeyi seviyorum. Bu çok bariz belli,” dedi.
Ailesi çok da istemese de o, meslek seçiminde bu görsel dürtüyü takip etmeye karar vermiş. Yıldız Teknik Üniversitesi’ne yetenek sınavı ile girerek İletişim Tasarımı bölümünden mezun olmuş. Bir ailenin çok da istemeyeceğini belirttiği reklam sektörüne girmiş.
Reklam, tasarım, illüstrasyon, video, kreatif direktörlük gibi birçok farklı iş yapmış. Sonra o yetmemiş, kendisine ait bir şey istemiş. Kurucu üyelerinden biri olan Afterwork kreatif stüdyosunda bir süre devam ettikten sonra gelmiş Belkis TV.
“Ben televizyonda olmak istemiyordum, ben televizyon olmak istiyorum.”
2020’de başlayan Belkis TV, Sude’nin yıllar süren yaratıcı ve sosyal medya deneyimlerinin yanısıra, ev-arama tutkusundan doğan bir dünya. Sahibinden.com’da ev incelemeyi çok seven Sude, ara sıra TikTok’da canlı yayın yaparak insanlarla sohbet ediyormuş. Bir gün, arkadaşlarının önerisi ile, Twitter’da, saat sekizde Twitch’de canlı yayında kiralık daire inceleyeceğini paylaşmış. Bu ilk yayınına katılım kalabalıkmış.
Sonraki gün bir daha yapmış. Ve böylece “Emlak Show” adlı serisi başlamış. Bir süre sonra, seyircilerden ‘brief’ler almaya başlamış, birçok insanı böyle ev-lendirmiş. Sude’nin samimi tarzından hoşlananlar bir komünite oluşturmuşlar ve Discord üzerinden moderasyonunu yönetmeye başlamışlar.
Gen Z’ye uygun gündüz kuşağı programları
Sude, 29’luk bir 20’lik olmasına rağmen kendini Z-neslinin diline yakın hissediyor.
“Gen Z’lik yaşta değil baştadır,” diyerek de 20’lik sloganı olabilecek bir cümle kuruyor.
Aslında Sude, Z-nesli için yaratıcı, kasıntılıktan uzak ve kendisiyle dalga geçebildiği içerikler üretiyor. Gündemden kimi zaman uzaklaştırıyor, kimi zaman da tam da gündemin ortasında konumlanıyor. Mesela webcam ile çektiği Euphoria Anadolu Lisesi serisinde kendi lise günlüklerini okumuştu.
“Birçok insanın kendinden bir şey bulduğu ve dizi gibi izledikleri bir yayındı. Özel hayatımı açtığım bir yayındı,” dedi.
Benzer karın ağrıları, lise dramaları ve düşüncelerini paylaştığı bu yayın aslında çoğumuza yalnız olmadığımızı hatırlatan, samimi bir seri olarak yerini alabilir. En temelinde Sude’nin yarattığı bu çevrimiçi televizyon dünyasında insanlarla ilişki kurulabiliyor. Dünya diyorum çünkü kendi dili bile var. Sude Belkıs Dil Kurumu ya da SBDK’de, Sude’nin yayınlarda kullandığı farklı kısaltmalar ve kelimeler kayda geçiyor. Mesela ‘şakability’ ya da ‘şakabiliyet’ yani şaka kabiliyeti anlamına geliyor. ‘Ezikalite,’ yani eziklik olarak en üst seviye. Anladınız bence, devam ediyoruz.
Deneyim odaklı ilerlemekten de zevk aldığı için, yayına ara verip Kadıköy’de insanlara çiğköfte ve helva dağıttıkları olmuş. Olay bir araya gelme ve eğlenmede bitiyor. “Diri tutuyor,” diye ekledi.
“Küçük küçük başladım. Ciddiyetsizce. Şimdi bütün hayatımı bundan kazanıyorum ve bütün hayallerimi de bunun üzerine kuruyorum,” dedi.
Ciddi bir Ciddiyetsizlikle
Burada ciddiyetsiz kelimesi çok önemli oluyor. Çünkü Sude yaptığı her işe ciddiyet ve plan ile yaklaşan biri.
“Ben mesleğimi seviyorum. N'apıyoruz ki? Medya maymunluğu yapıyoruz. Evet soytarılık yapıyorum yani. Ama gün sonunda söyleyceğim lafı da sakınmıyorum. Krala da çıplak diyebiliyorum. Kendi işimi de yönetiyorum. Ama evet, sosyal medyada saçmalık yapan birisi diyorlar. Televizyon da böyle bişey, ama annelerimiz babalarımız televizyon başından ayrılmıyor,” diyor.
Belkıs TV ve kendi için, 1-2 video ile viral olmaktan çok uzak hedefler var. Üretmeye, öğrenmeye, kendini geliştirmeye devam etmek istiyor. Bu nedenle prodüksiyon da yapıyor, yazıyor da, editliyor da, oynuyor da. Disiplin ile ilerlediğini paylaşıyor.
“Beş sene önce yapmak istediklerimi şu an yapıyorum. İşin maddi boyutunda olmadım, yıllar geçse de insanların aklında kalan şeyler üretmek istiyorum. Çalışmaktan hiçbir zaman yorulmadım, tatil insanı olmadım. Olabildiğince üretmek istiyorum. Sonsuzluğa bir şey bırakmak istiyorum,” dedi.
İnternet Çocuğu Olmak Üzerine
Sude, internette kendini ifade etme şeklini şiir yazmaktan uzak görmüyor. İkisinin de bir ifade biçimi olduğunu paylaşıyor. Kendini en iyi ifade edebildiği yerlerden biri olarak gördüğü bu yer de onun için ev gibi olmuş. Rahatmış.
“Liseden beri aktif olarak fikir paylaşıyorum, cüret ediyorum kendimi ifade etmeye. Bundan da korkmuyorum. Çok zor bişey değil, herkes bir şey söylüyorsa sen de bir şey söyle. En kötü ne olabilir ki? Kimseye hakaret etmediğin, halkı kin ve düşmanlığa sürüklemediğin müddetçe ‘pembe rengini sevmiyorum’ diyebilirsin yani, yanlış bişey değil bu,” diyor.
Cüret etmeye devam ettiğinin en iyi örneklerinden biri de Boğaziçi Bilişim Ödülleri vaktinde gözler önüne seriliyor. Twitch’in kara koyunu olarak adlandırabileceğimiz Sude, Twitch formüllerini görmezden gelerek kendi yolunu çizmiş. Bu da ‘hanedanlık’ olarak yorumladığı bazı Twitch topluluklarını sinirlendirmiş. Ama günün sonunda En İyi Online Yayın İçerik Üreticisi ödülünü almaya hak kazanmış — burada Sude aynı zamanda İTÜ İşletme Mühendisliği Kulübü tarafından düzenlenen 13. Sosyal Medya Ödülleri'nde “Yılın Çıkış Yapan Yeteneği” ödülünü de kazandığını belirtiyor. Sude, zaten Belkıs Tv’yi bir Twitch kanalından öte bir yer olarak görüyor. Çoğu izleyicisi de zaten Sude için Twitch yüklüyor. Bazıları kayıtlarını sonradan YouTube üzerinden izliyor.
Kendi yolunda devam
Sude dürüstçe, yaş kompleksi olduğunu paylaştı. Kimi zaman bazı şeyler için geç kaldığını düşünüyormuş.
“Ekonomik olarak kendi bağımsızlığımı kazanmadan, kendimi gerçekleştirmek için birşeyler yapamadım. O yüzden de vardığım nokta hemen olamadı. Benim tek tavsiyem çekinmeyin ve utanmayın. Doğru zamanı beklemeyin, doğru zaman şu an,” diyerek biz 20’likleri harekete geçmeye çağırıyor.
Hayallerinizi gerçekleştirmek için bahaneler uydurmadan, “imkanın olduğu kadarıyla,” başlamak gerektiğini söylüyor Sude. “İmkanın gelmesini bekleyince gelmiyor çünkü.”
Sude, üretme azmi olan insanlarda geceleri bazen bir sıkıntı olduğunu paylaşıyor. ‘Bugün içime sinen bir şey yapmadım,’ cümlesini kurunca gelen, o uyku kaçıran, iç sıkıntısı. Sude uzun bir süre bu buhran dönemini yaşadığını paylaştı. Aşabilmesi için de evinin olmasını, zamanının olması ve en önemlisi de cesaretinin olması gerekmiş.
“Bir göz odanız, zamanınız ve bence en önemli şey; destekleyen bir aileniz varsa, internetin olduğu bir dünya o kadar büyük bir dünya değil. Altında ezilebileceğiniz bir yer değil.”
İnternetin olduğu bir dünya o kadar büyük bir dünya değil. Denemeye ve üretmeye devam.
🪩 Bu hafta Alıp Başını Gidenimiz Sude ile tanıştık.
📀 Haftaya şu iş-güç-meslek olaylarına dalıyoruz.
💌Çevrimiçi rakı soframız olan 20'liğin Instagram hesabını buradan takip edebilirsiniz. Artık TikTok’umuz da var, bekleriz.
💬Bu sayımızla ilgili yorumlarınızı, düşüncelerinizi bekliyoruz! Aşağıda buluşalım.
✨ O zaman haftaya aynı saatte diyelim mi? ✨
Şerefe!
💕 Yasmin 💕