ABG #52: Talya Aydın
Bu haftanın Alıp Başını Gideni OG Gallery Galeri Koordinatörü ve Türkiye İşçi Partisi parti meclisi üyelerinden biri.
Selam 20’likler ve 20’lik kalanlar,
Nasılsınız? Haftayı yavaş yavaş kapatıyor musunuz? Şu girişte selam 20’likler dediğimde aklıma artık Cem Karaca albümü gelmeye başlıyor…
Bu da böyle bir anekdot.
Alıp Başını Gidenler soframıza katılan yeni 20’liğimiz Talya Aydın! Galeri koordinatörü olarak çalıştığı OG Gallery’de yakaladım onu. Şu an duvarlarında Eren Göktürk’ün fotoğraflarının bulunduğu galeriyi gezdikten sonra çıktık Beyoğlu sokaklarına. Kahvelerimizi alıp konuşmaya başladık. Nelerden mi?
Politika, ekoloji, sanat, felsefe, kutu oyunları… Daha neler neler…
İyi okumalar, bol su içmeyi unutmayın!
Çok öptüm hepinizi,
Yasmin
Talya Aydın ile Böyle Olmasına Gerek Olmayan Şeyler
Bu haftanın Alıp Başını Gideni Talya Aydın!
Yazı:
Talya Aydın’ın bir meselesi var.
Evden çıktığımız an karşımıza çıkan reklamların, billboardların, ışıklı ekranların, işe giderken bir önceki geceyi, günümüzü, hayatımızı düşünmektense bir markanın kampanyasına zorla baktırmasının kabul edilebilir olmadığını düşünüyor.
“Bu böyle olmak zorunda değil,” diyor. “Bir sürü konuda en kritik cümlelerden biri bu benim için. Bu böyle olmak zorunda değil. Bunun daha iyisi, daha güzeli, daha rahatı ve daha bizim için olanı mümkün.”
Talya’nın hayat felsefesi de bu cümleden ortaya çıkıyor. Bir çözüme odaklanırken, iyinin ve güzelin idealize edilmesinin, estetiğin önemsenmesinin ve romantize edilmesinin bizleri ulaşılabilirlikten uzaklaştırmadığını düşünüyor.
“Bazen kulağa ve göze en güzel gelen, aynı zamanda en iyisidir de,” diye paylaşıyor.
Bu estetik ve iyilik algısı kapsamında da insanların sanıldığı kadar vurdumduymaz olduğunu düşünmüyormuş. Çoğu insan, Talya’ya göre, güzel ve kötüyü ayırt edebiliyor, sadece bunu dile getirebilecek alanlara ya da araçlara ulaşamıyormuş.
Yani Talya aslında estetik ve etiği ayrıştırmaktansa, bir araya getiriyor. Farklı iki uç gibi görülebilecek şeyleri bir araya getirme konusunda da gayet başarılı; politika ve sanat, emekçi ve beyaz yaka… liste uzun, biz yazıya dönelim.
1996, İstanbul doğumlu Talya, “elinden gelenin en iyisini yapmaya çalışan ve bunun neye benzeyeceğini keşfetmeye çıkan” bir 20’lik. Beyoğlu’nda yeni açılan OG Gallery’de Galeri Koordinatörlüğü yapıyor. Aynı zamanda Türkiye İşçi Partisi parti meclisi üyelerinden biri.
Lisans eğitimini Amerika’da tamamlayan Talya, Felsefe ve Sanat Tarihi çift anadal yapmış. Burada birkaç faktör rol oynamış. Türkiye’deki üniversiteye hazırlanma süreçlerinin ve girdikten sonraki atmosferin çok sağlıklı olduğunu düşünmediği için yurtdışına gitmeyi düşünüyormuş. Eğitim danışmanlığı yapan babası, Talya ile hemfikir olarak, dershaneye gitmeyi saçma bulmuş. İyi de bir burs alınca soluğu Vanderbilt Üniversitesi’nde almış.
“Hiçbir yapısal yön ya da şema olmadan bir ders seçimi programı önüme sunuldu ve ben de okula, üniversiteye ve yeni bir ülkeye alışmak için bir karara bağlanmaktansa ilk dönemimde çok soyut ve kavramsal dersler alıp ardından bakarım diye düşündüm, bol miktarda felsefe dersi içeren bir program yaptım kendime,” diye paylaştı.
Tüm felsefe okumaları da onu tasarım odaklı değişim üzerine kafa yormaya itmiş. Yani değişim kaçınılmazsa onu ne yöne itebiliriz? Bu değişim neye benzeyebilir? Bu soruları cevaplarken de uzmana başvurma kültürünü benimsemenin önemli olduğunu belirtti.
“Bir bilene soralım ve tasarlatalım. Tasarım gerçekten kraliçedir. Tasarlanmadan bodoslama yapmak zarar doğurur. Planlanmadan yapılan bir şehir olmaz, ona şantiye deniyor, gecekondu deniyor, kentsel yayılma deniyor. Ekonomi dediğin şey doğaçlama yapılmaz. Ona da enflasyon deniyor, cari açık deniyor, şu deniyor, bu deniyor,” dedi.
Amerika’da bulunduğu dönemde felsefenin yanı sıra sanata odaklanan Talya, çok önemli müzelerle çalışma şansı yakalamış. Mesela Museum of Modern Art öğrenci küratorlüğü staj programlarına dahil olmuş. Ama sonra içinde bir şeyler değişmiş.
“Kişisel hayatım ve herkesin çok zorlandığı ve mücadele ettiği hayat kurma, özellikle bizim neslimizin dünyada değişen ekonomik dengeler ve adaletsizliklerin iyice artık arşa çıkması sebebiyle zorlaştığından kendi okuduğum bölümlerden uzak kalmış oldum. Biraz orada kopukluk oldu,” dedi.
Amerika’dan dönüp, pandemiyi de atlattıktan sonra solcu kimliğine ideolojik olarak yakın hissettiği TİP’e dahil olmuş ve aktif siyaset yapmaya başlamış. Türkiye’de sayılı açık kimlikli LGBT+ milletvekili adayından biri olmuş ve 2023 seçimlerinde aktif bir rol oynamış. Milletvekili adayı olduğunda o zamanlar çalıştığı beyaz yaka işinden atılmış. Bu da onu bir kaygı muhasebesi yapmaya zorlamış; sonuçta Türkiye’de trans bir kadının düzenli bir geliri ve işi olması istatiksel olarak ender. 2023 seçimlerini bir kırılma anı olarak tanımlayan Talya, beklenen sonuçtan uzak bir senaryo ile karşılaştıklarını belirtti.
“Bu kadar kendi halkına zarar vermiş bir hükümet ve iktidar aparatının devam ediyor olması mücadelemizi de devam ettirdi,” dedi. “Benim için de önemli bir savaştı. Kendimi ortaya koyduğum, belirli bir siper aldığım, belirli noktalarda kırılganlıklara, farklı ağır şeyleri taşımaya neden oldu, taşıyabileceğimi düşündüğüm için adım attım,” dedi.
Partide hala aktif bir rol oynayan Talya, Türkiye’nin seçimlerini milli spora benzetiyor. Sandık, seçim kültürünü sevdiğimizi düşündüğünü söylüyor — acısıyla tatlısıyla seviyoruz sanırım, haklı…
“Seçimler anlamlı bir şekilde aktif siyaset yapmanın çok ufak bir parçası. Biz olmayanın sorununu ilk önce biz olmayandan dinlemek ama sonra onun sorununu da benimsemek, onun için de çaba sarfetmek gerekiyor. Yoksa hiçbir azınlık hak sahibi olamazdı. Siyasette bizi kurtaracak olan şey herkesin bunları üstlenmek için zemin hazırlaması. Ben bu zemini hazırlamak için iki senedir çalışıyorum, çalışmaya da devam edeceğim,” dedi.
İzlediği politika da aslında kötüye kötü, iyiye iyi diyebilmek, bunun da neye benzeyeceğini düşünmekten çıkıyor. Hoşuma giden bir şey söylüyor; kötüyü değiştirmeden önce gideceğimiz iyinin ne olduğunu konuşmamız gerektiğini belirtiyor. Bu cümle hem çok kolektif, hem de yazının öncelerinde de bahsettiğimiz tasarım-odaklı bir yaklaşım.
“Daha çoğulcu, daha paylaşımcı, daha tasarım bazlı fikirler getirmemiz önemli. Bu politikada da geçerli, ekolojide de, kent yaşamımızda da,” dedi.
Şimdi ise OG Gallery’de alanında çalışıyor.
“Çağdaş sanat sektöründe, içime sinen dinamiklerin içerisinde çalışıyorum. Bu da aslında bir lüks. Çünkü dünya üzerinde çağdaş sanatta da çok büyük problemler, eşitsizlik ve adaletsizlikle boğuştuğumuz bir yerden geliyoruz.” dedi
Sanatın erişilebilir olurken, sanatçıların da hayatlarını devam ettirebilmeleri ve desteklenmelerinin mümkün olduğunun altını çiziyor Talya.
20’lerini özetleyen iki kelime ise keşif ve değişim.
“Çok fazla şey keşfettiğimi düşünüyorum 20'lerimde. Üniversite okuyarak zaten 20'li yaşlara giriyoruz ve üniversite deneyiminde okulun kendisi kadar aslında maruz kaldığım dünyalar iyisi ve kötüsü ile bir şekilde büyük bir envanteri sunuyor. Bir sürü insanın ortak ve özverili bir şekilde hedefe doğru ilerlediği, 20'li yaşlar deneyimledim. Çok kalabalık hissettiğim 20'li yaşlar geçirdim.
Talya’nın aynı zamanda cinsiyet uyum sürecini de temsil ediyor 20’li yaşlar.
“Ben geç başladım bu sürece, zor bir süreç. O adımı atmadan önce çok riskler taşıyan, çok duygusal yükü olan, ya her şeyi kaybedersem hissinin çok baskın olduğu, tünelin sonundaki ışığın gözükmediği, karanlık başlayan bir süreç ve adım. Zorlandığım hala da zorlanmaya devam ettiğim, önümde hala çok engeli olan,” diye paylaştı.
Talya’nıın gelecek planlarında İstanbul’a dair meselelerde söz sahibi olmak, sistematik yapılar kurmak ve kendine uzmanlık katma var. Sanat galerisine devam ederek değerli sanatçılarla beraber çalışmayı sürdürmek istiyor. Örgütlü siyasi mücadelesine de pek tabii devam etmeyi planlıyor. Bir de toprağa dönmek, ekoloji alanına yoğunlaşmak istiyormuş.
“Herkes iyi bir hayat geçirmeyi hak ediyor. güzele erişmek de daha iyi bir hayata çok itiraz almadan götürecek bir şey. Çok farklı mümkünlükler var, o farklı mümkünlükleri beraber bulalım.”
Farklı mümkünlüklere,
Şerefe.
🌳Bu hafta soframıza yeni bir Alıp Başını Giden katıldı: Talya Aydın!
⭐Haftaya evlenme üzerine düşünüyoruz… Hadi bakalım…
💌Çevrimiçi rakı soframız olan 20'liğin Instagram hesabını buradan takip edebilirsiniz. Artık TikTok’umuz da var, bekleriz.
💬Bu sayımızla ilgili yorumlarınızı, düşüncelerinizi bekliyoruz! Aşağıda buluşalım.
✨ O zaman haftaya aynı saatte diyelim mi? ✨
Şerefe!
💕 Yasmin 💕