Selam gençler!
Haftanız nasıl geçti? Benim biraz karışıktı… Bu aralar 20’lik girişlerini yazmakta biraz zorlanıyorum, sanırım kendi düşüncelerimi dökebileceğim bir yerde değilim bu aralar. Ama bu da normal. Kendime zaman veriyorum. O zaman kısa keselim.
Bu hafta nelerimiz var?
Geçtiğimiz hafta çalışmak üzerine yazılar ile sizlerleydik, bu hafta ise konumuz barınmak. Geçen hafta kira krizi, maaşlar üzerine biraz kafa yorduk.
Bu hafta barınmadan bahsederken sizlerden gelen anekdotlar üzerine ilerlemek istedik.
🏠Batuhan Akkuş, sevgili ile aynı evde yaşayamamak üzerine yazdı.
🥜Siz anlattınız, Serra Utkum İkiz çizdi. Çerezlik Hikayeler: Ev arkadaşı anıları...
O zaman hepinize iyi okumalar <3
Küçük bir hatırlatma: çenenizi sıkmayın ve bol su için,
Sevgiler,
Yasmin
🖼️Kapak görselleri:
🎨Ayrıysak da Beraberiz
Hep bir fazla kira.
Yazı:
Yokuş yukarı öğle sıcağında asık suratımla yürüdüğümü hayal edin. Sırtıma bir de ağır çanta ekleyin. Bir anda durup ceplerimi kontrol ediyorum. Sonra kaldırıma otururken asık suratım sinirli hale dönüşüyor çünkü biraz önce, tartıştığım sevgilime atar yapıp evinden çıktım ama kendiminkine giderken anahtarlarımı onda unuttum. Geri dönüp şeklimi bozamam. Mecbur sokakta bekleyeceğim. Belki eve gitmediğimi iPhone’daki Bul uygulamasından görür de kaza yaptığımı sanıp üzülür. Hiç sanmam kesin anahtarlarımı gördü ve sırıtarak dönmemi bekliyor. Ve evet kapı çalıyor.
Uzun süredir birlikte olmamıza rağmen ayrı evlerde yaşıyoruz. Daha doğrusu hayatlarımızı iki eve bölüyoruz. Benim evim kışın kolay ısınıyor ve bilgisayar masam ders çalışmaya müsait. Ayrıca robot süpürgem, akıllı lambalarım, hava nemlendirme cihazım ve hava temizleme cihazım var. Anlayacağınız yaşamak ideal bir ortam. Yanılıyorsunuz! Klima yok! Evim kolay ısınıyor ve soğumuyor. Ben de bunu fırsat bilip klima aldım. Ama kız arkadaşımın evine. En azından yazın ona gitmek için bahanem oldu. İyi fikir olduğunu düşünenler benim gibi yanıldılar. Kız arkadaşımın ailesinden birlikte yaşamaya karşı bir kart gelince el mecbur döndüm evime. Sıcak ama ders çalışabiliyorum.
Kahvaltıya kız arkadaşıma gidiyorum çünkü market alışverişini onun buzdolabına yapıyoruz. Yoksa iki evden birinin peynirleri mutlaka küfleniyor. Sonra çamaşır yıkamaya eve dönüyorum. Film izlemeye ona gidiyorum. Ders çalışmaya eve dönüyorum. Sitelerindeki havuz için ona gidiyorum. Uzaktan çalışmak için eve dönüyorum. Aşkımın yanında, o yokuşu ine çıka bacak kaslarım da arttı. Ailesi bir he dese hallolacak aslında. Tanışmışlığımız da var. Eli yüzü düzgün çocuk profiline uymaya çalıştım, yemek yemişliğimiz de var. İlla nikah mı kıymamız lazım birlikte yaşamak için? İki kira yerine bir tane vermek için zurna mı çalması lazım kapı önünde? Benim evden kaybolan tabaklarım kız arkadaşımın evinde birden belirmemesi için illa ayakta dikilip takı mı toplamalıyım?
Aynı evde yaşama kavramının üst nesillerimizin kafasın nasıl canlandığını hayal edemiyorum. Başka bir şehirde yaşadığımız için dedikodu yapacak tanıdık bir elalem de yok. Olsa da konumuz değil. Yaşımız 30’a merdiven dayamış hatta birkaç basamak çıkmış. Aileler hariç çapraz tanışılmış. “Daha” evlenmek istemeyen iki kişi birlikte neden yaşayamıyor mantıklı bir cevap bulamıyorum. Kültürel ve dini cevaplar elbette kolaylıkla verilebilir. Bu cevapların da bizim bünyemize pek tesiri bulunmuyor. Aynı olayı farklı dünyalarda yaşayan iki nesilin orta yol bulma çabasını izliyoruz. Kazanan ev sahipleri oluyor. Hep bir fazla kira.
Neden evlenmiyoruzdan ziyade neden evlenelim sorusunu düşünüyorum ve üzerine düşünmeyi ilişki ve aile saadetim için sonraki bir yazıma bırakıyorum. Ailelerimizin evlenmemize karşı bir tavırları yok. Aksine ağızlarımızı yokluyorlar. Bazen yoklamak terimi hafif kalıyor, dürtüyorlar. Sadece biz şu an buna hazır değiliz. Hazır olunuyor mu onu da bilmiyoruz. Yaşıtlarımızdan bolca evlenen var tabii ki. Baktığımızda onlar da ne yaptıklarını biliyor gibi durmuyorlar. Bakacağız yani, bakacağız. Nasıl olsa evleri birleştirince ortak kullanırız dediğimiz için sadece birimizin kullandığı bir sürü ev eşyamız var. Ne zaman canımıza tak ederse o zaman hazır olacağız sanki. En önemlisi hep onu seviyorum, ayrıysak da beraberiz.
Ev Arkadaşı Anıları
Hikayeler sizden, illüstrasyonlar
’den.Serra
“Evdeki sallanan koltukta sallanmayı çok seven bir ev arkadaşım vardı ve geceleri onda sallanıyordu sürekli.”
Ezgi
“Ben dersteyken salonla odasının yerini değiştirmişti. Laf edince de annesi bana bir obje ile vurmuştu.”
Elif
“Kampa gitmiştim bir haftalığına geldim, eşyalarımı alıp gitmiş.”
T.
“Ev arkadaşımda ADHD var, hiç ev işi yapmıyor. Sevgilisi de ADHD’si var diye sürekli bahane buluyor. Bende de var ama ben yapıyorum…”
🏠 Bu hafta Newslab desteği ile hazırladığımız bültende barınma üzerine anekdotlar paylaştık.
💃🕺Haftaya odağımız sosyal hayat. Cebimize giren ile yapmak istediklerimiz uyuşuyor mu? Pek değil…
💌Çevrimiçi rakı soframız olan 20'liğin Instagram hesabını buradan takip edebilirsiniz. Artık TikTok’umuz da var, bekleriz.
💬Bu sayımızla ilgili yorumlarınızı, düşüncelerinizi bekliyoruz! Aşağıda buluşalım.
✨ O zaman haftaya görüşmek üzere diyelim mi? ✨
Şerefe!
💕 Yasmin 💕
Ev arkadaşı anılarının devamı gelmeli🤓 Herkesin emeğine sağlık 👏🏿