Selam gençler!
Nabersiniz, bu hafta sizin de üstünüzden geçiyor mu? Konuştuğum tüm arkadaşlarım aynı şeyi söylüyor: bu hafta zordu. Ama her zor şeyde olduğu gibi, aştıktan sonra kendimizi çok iyi hissediyoruz. Yani… en azından umuyorum. Ama olsun bugün cuma, hava sıcak, haftasonu çok yakında ve ben… ve ben bugün iki arkadaşımla Kırkpınar Yağlı Güreşlerini izlemeye gidiyorum. Anlayacağınız heyecanlıyım.
Bu haftanın tadımlık bülteninde sizi melodiler ile karşılıyorum! Müzik ve görsel illüstrasyonlar oluşturan çok yönlü sanatçı Selût’ ün yeni teklisinin lansmanı sonrası sizinle 6-soru, 6-cevap paylaşıyorum!
Farklı alanlarda üretiyorsun, çizim ve müzikle ilişkin nasıl başladı? İlk çizdiğin şeyi hatırlıyor musun? Aklında yer edinen ilk şarkı neydi?
Çizmek kendimi en kolay şekilde ifade etme biçimim, müzik hayatımda hep vardı, ilham aldığım sanatçıların eserlerini kendi kendime seslendiriyordum. Çizgilerimin yetersiz kaldığı anlarda özgün müzikal üretimlerim başladı. İlk çizdiğim şeyi hatırlamıyorum ama Winx perilerinden birisi olma ihtimali yüksek. Aklımda yer eden ilk şarkı muhtemelen Zeki Müren - Şimdi Uzaklardasın (Anneannem in mutfak repertuarından, birlikte söylediğimizi hatırlıyorum).
Müziği illüstrasyon olarak gördüğünden bahsediyorsun, üretim sürecinde her şarkın için bir illüstrasyon oluşturuyor musun? Sırası olmadığını paylaşmışsın ama üretim sürecin nasıl ilerliyor?
Şarkıları şarkı gibi çizdiğim şeyleri de tam olarak görsel bir üretim olarak tanımlayamıyorum, O yüzden her şey iç içe gidiyor genellikle. Fikrimi sunmak ve konseptleştirmek adına bir çok disiplinden ögeler tasarlıyorum. Neyin gerekli olduğunu düşünürsem ona yöneldiğim için üretim sürecimin bir sırası veya düzeni yok.
Duyguları kelimelere, müziğe, görsele dökmek senin için nasıl bir süreç? Nasıl çıkarıyorsun bunları içinden?
Hayatımın genelinde hissetiklerimi kayıt altına almayı, sonra dönüp bakmayı ilginç buluyorum. Bunu bir sunum kaygısı olmadan sürekli yaptığım için içimden nasıl geliyorsa öyle konuşuyorum. Söylediğim, duyduğum veya düşündüğüm “ o anda, ” durumu kaydetmeyi sonra da üzerinde çok düzeltme yapmamayı tercih ediyorum. Üzerine gideceksem ham hissin etrafını nasıl genişletebilirim bunları düşünerek ilerliyorum.
Evdekiler teklisinden bahsedelim. 2019 yılında başlayan bir yolculuk bu, son eseri gözler önüne sermek nasıl bir his? Sen nasıl bir düşünce, bir umut, bir his ile bizlerle paylaşıyorsun Evdekiler’i?
“ Değerlim’in Hikayesi “ni anlatmaya 2019 da başladım, parçayı da o zamanlarda yazdım. Bu seneye kadar sahnede sürekli söyledim, paylaştıkça parça kendi kendine evrildi. Dinleyiciden aldığım tepkilerle gelişti, en çok birlikte söylediğimiz anı kayıda ekledik bizde sonunda. Evdekiler benim için Ben Keyfim ve Kahyasın daki “İstersen bağırırım ciğerimi sökene kadar” kısmının ayrıca bir parça olarak sunulmuş hali gibi. Sahnenin bir versiyonunu arşivledim kenara koyuyorum gibi hissediyorum. Yolculuğumun insanlara dair kısmından bahsetmek istersek, çok şanslı hissediyorum. Bu tür birlikte üretimlerde sürece devam etmek için içten bir yerden birbirine yaklaşıyor olmak gerekiyor bence, benim iletişimde olduğum insanlar, çok güzel insanlar. Düşüncelerine hayran oluyorum ve ilham alıyorum, tüm bu yolculukta onlar. İyi ki varlar.
20’ler senin için neleri ifade ediyor? Neler öğrendin bu yaşlardan?
Bir şey ifade etmiyor açıkçası, yaşlardan değil günlerden ve çevremden en yakın zamanda öğrendiklerim aklıma geliyor. (Belki de 20’lerimde olduğum için böyle söylüyorum).
Gelecek planlarında ne var?
Üretime devam. Sevdiğim şeyi kanırta kanırta yapıyorum, yapabildiğim için şanslı hissediyorum. İnsanlarla kafa kafaya vermeye devam. Evdekiler’ in ardından Selût ‘ün çizgi dili değişiyor, yeni görseller üzerine çalışıyor olacağım. Nickelodeon beni background artist olarak alırsa mutlu olurum, burdan da dilek olsun. #arnold4eva
Haftaya görüşürüz!
Sevgiler,
Yasmin
Ya ben tekrarda Selût dinlemeye başladım, geçmiş ve hayırlı olsun :D
🌸❤️🔥