Selam gençler,
Nasılsınız? Umarım iyisinizdir. Uzun bir günün ardından bu kelimeleri yazıyorum. Perşembe gününüz nasıl geçti? Hava pek güzeldi değil mi? Dışarı çıkıp derin nefesler alabildiniz mi?
Bu aralar pek nefes alabiliyormuş gibi hissetmiyorum — bir çoğumuz gibi. Kadın olmak, genç olmak, insan olmak, yolunu bulmak, hepsi içinde birçok zorluk barındırıyor. Çevrende olanlarla ve deneyimlediklerinle bu deneyim daha da ağırlaşıyor. Sanırım o yüzden birkaç haftadır birazcık ucu kaçmış gibi hissettiğim 20’liği tekrar düzene oturtma hedefi ile buradayım.
Bu ucu kaçmayı siz belki fark ettiniz, belki etmediniz — sonuçta inanılmaz keyifli işbirlikleri ve projeler yapmaya devam ettik — ama ben ettim. 20’lik en başından beri birazcık kendimizden parça bulduğumuz, biracık toplu ‘offf’ lar çektiğimiz, birazcık da deneyim paylaştığımız bir alan olarak var olmak istedi — var da oldu.
20’lik yazarları, çizerleri, okurları, severleri ile o kadar güzel bir topluluk oldu ki… Zaman ayıran, destekleyen, okuyan bu güzel insanlara nasıl teşekkür ederim bilemiyorum. Instagram’da neredeyse 10,000 takipçimiz var! Bu günümüz standartlarında belki büyük bir şey değil ama organik büyüyen, bir oyun yapmayan ve çoğu zaman post çıkmayan ( pardon..) bir yer için bu çok etkileyici.
Nasıl oldu da bu kadar insan bizi buldu, bizde kendinden bir parça buldu!?
İyi ki buldu.
Neyse. Uzun lafın kısası. Birbirimizden destek almamız, birbirimiz ile empati kurmamız ve sevgiyi en özümüzde barındırmamız gereken bir dönemdeyiz. 20’lik de yeni sezonu ile bu dönemde bizlerle. Son birkaç senedir olduğu gibi.
Topluluktan beslenen bir bülteniz, her zaman yorumlarınıza ve önerilerinize açığız.
O zaman yeni sezonumuz hoş geldi.
Haftaya perşembe, saat 21:00’de görüşürüz.
Bol kucaklar!
Yasmin